İletişim

Küçük Bakkalköy, Sarı Lale Sok. Liberty Plaza Kat: 3 Ataşehir / İstanbul

Kırmızı göz

Kırmızı göz klinikte oldukça sık görülen bir durumdur. Genellikle kırmızı göze neden olay, konjonktivit ya da subkonjonktival kanama gibi basit olaylardır.

Bu gibi durumlar genellikle kendiliğinden düzelir veya kolayca tedavi edilebilir. Ancak kırmızı bir göz çok daha ciddi bir bozukluğun belirtisi de olabilir ki bunlar arasında; keratitler, uveit, akut dar açılı glokom, oftalmia neonatarum (Yeni doğan göz enfeksiyonlarında anlatılmıştır), episklerit, sklerit, travma veya orbital sellülit bulunur.

Subkonjonktival hemoraji ( Konjonktiva altına Kanama)

Görmenin normal olduğu, ağrısız ve parlak kırmızı bir göz bulunur.

Genellikle belirgin bir neden bulunmamakla birlikte, bazı hastalarda hemorajiden hemen önce öksürük, aksırık ya da bir zorlama bulunur.

Hastaya, gözündeki kanama dışında hiçbir şey olmadığı anlatılarak rahatlatılmalıdır.

Spesifik bir tedavisi yoktur ve burada bulunan kan 2-3 hafta içinde kaybolur.

Bazı hastalarda tansiyon takibi gerekebilir. Sürekli tekrarlama öyküsü olmadıkça hematolojik veya diğer koagülasyon çalışmaları gereksizdir.

Konjonktivit

Kırmızı gözün en sık gördüğümüz nedenlerinden biri konjonktivitler yani göz nezlesidir.

Göz nezlesi viral, bakteriyal, klamidyal, fungal olabileceği gibi alerjik olarak da görülebilir. Basit bakteriyal ve viral konjonktivitler kendiliğinden toparlayabilir. Temiz tutmak yeterli olabilir. Ancak bazı durumlarda ilave damlalar gerekebilir. Yoğun kızarıklık , sulanma, batma ışık hassasiyeti var ise mutlaka bir göz hekimine başvurmak gereklidir. Uygun damlalar kullanmak, bazı enfeksiyon durumlarında hastanın izolasyonu önem taşır. Özellikle adenoviral enfeksiyonlarda yakın temastan kaçınılmalı sık el yıkaması yapılmalı ve ortak eşyalar kullanılmamalıdır. Bu tip enfeksiyonlarda kişinin immün sistemi yeteri kadar kuvvetli değilse enfeksiyon süresi uzar ve komplikasyonlar görülebilir. İlaç kullanımı, istirahat ve vitamin takviyesi gerekebilir.

Alerjik konjonktivitler sulanma kızarıklık ve özellikle kaşıntı ile karakterizedir. Özellikle akşam gözler tatlı tatlı kaşınır ve kaşıdıkça daha da kaşınma isteği doğar. Gözün kaşınması ovalanması özellikle gözün alerjide ürettiği bazı maddelerin de zarar verici etkisiyle saydam kısımda bozulmaya yol açabilir. Bu nedenle gözde ovalama yapılmasını hiç istemeyiz. Alerjik göz nezlesi başladığında çok fazla ilerlemeden hemen baskılamak ve alerjimizi artırıcı havuz bilgisayar gibi faaliyetlerimizi biraz kısıtlamak önem taşımaktadır.

Keratit

Keratit gözümüzün saydam kısmının enfeksiyonudur. Bazen yabancı cisimler de aynı etkiyi gösterebilir. Gözümüzün saydam kısmında damarlanma yoktur. Burada bir enfeksiyonun oluşması durumunda damar olmadığı için koruyucu hücreler daha geç ve daha az miktarda buraya gelir. Böylece enfeksiyonun iyileşme süreci daha uzundur. Saydam kısmımız da leke kalması görmeyi azaltacağı için acil tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Keratitler bazı durumlarda daha sık görülebilir. Eğer immün sistemi zayıf çalışıyor ise, şeker hastalığımız var ise, uygun bir şekilde kontak lens kullanmıyor isek riskli gruptayız.

Korneadaki yabancı cisimler de aynı etkiyi gösterir. Yabancı cismin hemen çıkarılıp uygun damlalarla tedavi edilmesi gerekir. Tedavi süresince gözün kapatılması iyileşmeyi hızlandırır.

Episklerit ve skleritler

Gözün beyaz kısmının ve onun hemen üstündeki tabakanın enfeksiyonu veya enflamasyonudur. Daha çok romatizmal hastalıklarla birlikte görülür. Gözde ağrılı bir kızarıklığa neden olabilir. Bu durumda doktorunuz size romatizmal bir hastalıkla ilgili araştırma önerebilir. Özellikle bağırsaklarımızdaki bazı otoimmün hastalıklar buna neden olabilir.

Üveitler

Üveit gözün iç kısmının enfeksiyon veya enflamasyonudur. Daha çok sistemik bir hastalık veya bozuklukla birlikte görülür. Bazı eklem romatizmaları, Behçet hastalığı, sarkoidoz, göz travmaları üveite neden olabilir. Tespit edildiğinde sistemik araştırma yapmak gerekebilir.

Tedavisi acil ve çabuk başlanırsa görme daha iyi korunur. Altta yatan nedene bağlı olarak tedavi değişebilir. Genel olarak ön hafif seyirli üveitlerde lokal topikal tedaviler yeterli olur.

Glokom

Glokom yani göz tansiyonu atağı gözün en acil durumlarından biridir. Hastada çok aşırı düzeyde göz ve baş ağrısı bazı durumlarda mide bulantısı ve kusma olabilir. Işık hassasiyeti ışığa bakamama tipiktir. Göz tansiyonu oldukça yüksektir hemen fark edilip düşürülmezse görmenin azalmasına neden olabilir.

Lokal topikal damlalar, ağızdan verilen ilaçlar Ve bazı durumlarda damardan yapılan ilaçlar gerekebilir.

Preseptal ve orbital sellülit

Preseptal ve orbital sellülit göz kapağındaki büyük arpacıklardan veya daha sıklıkla sinüslerdeki enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilir. Kapaklar şiş ve ödemlidir göz kızarıklığı ileri durumda ışık hassasiyeti ve görmede azalma vardır. Orbital selülitte göz hareketlerinde kısıtlılık görmede azalma ve oldukça yoğun bir ağrı olabilir. Eğer orbita içinde apse odağı varsa mutlaka boşaltılmalıdır.

Mutlaka sistemik antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Orbital sellülit hastane ortamında hasta yatırılarak damardan antibiyotiklerle tedavi edilir.